İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve İsrail ile Hamas arasında Mısır ve Katar’ın arabuluculuğunda ateşkes ve rehine takası müzakereleri devam ederken, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da bu hafta yeniden Orta Doğu turuna çıktı. Ürdün ve İsrail’e de gidecek olan Blinken, bu sabah Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a gitti.
Reuters haber ajansının aktardığına göre, Blinken, Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) Sekreterliği’nde Suudi Arabistan’ın Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah ile bir araya geldi. Fransa Dışişleri Bakanı Stephane Sejourne de Gazze’de ateşkes ve rehine takası çabaları kapsamında Suudi Arabistan’a giderken, ABD’li mevkidaşı Antony Blinken, ABD-GCC toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, son haftalarda Gazze’deki insani durumda ‘ölçülebilir bir ilerleme kaydedildiğini’ savundu. Blinken, daha fazla yardıma ihtiyaç olduğuna işaret ederek, İsrail’e bunun için ‘daha fazla şey yapma’ çağrısında bulundu.
‘SAVAŞIN YAYILMASINI ENGELLEMEK İÇİN ÇABALARIMIZ SÜRÜYOR’
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Gazze’deki insani krizi hafifletmenin en etkili yolunun ateşkesin sağlanmasından geçtiğini belirterek, Washington yönetiminin Gazze’deki savaşın yayılmasını önlemek için çaba göstermeye devam ettiğini söyledi.
Blinken’ın Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail’e yapacağı ziyaretler öncesinde açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Blinken’ın ziyareti sırasında ‘rehinelerin geri dönmesini sağlayacak bir ateşkesin sağlanmasını ve Filistin halkı ile ateşkes arasında duranın Hamas olduğunu ele alacağını’ belirtmişti. Açıklamada, şöyle denilmişti: “Bakan, ayrıca çatışmanın yayılmasını engellemenin önemine vurgu yapacak ve bölgede, İsrail için güvenlik garantileriyle birlikte bağımsız bir Filistin devletine giden yol da dahil olmak üzere kalıcı barış ve güvenliği sağlamak üzere devam eden çabaları ele alacak.”
ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN İÇ YAZIŞMALARI SIZDIRILMIŞTI
Öte yandan, haftasonu ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İsrail’e yapılan askeri yardımlarla ilgili iç yazışmaları basına sızdırılmış, söz konusu yazışmalarda bakanlık yetkililerinin İsrail’in ABD silahlarını Gazze’de uluslararası hukuka uygun bir biçimde kullandığına ilişkin güvencelerini ‘güvenilir ya da inanılır’ bulmadığı ortaya çıkmıştı.
İlk olarak cumartesi günü Reuters haber ajansının verdiği haberle, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın dört bürosunun yaptığı bir iç yazışma basına yansımıştı. Bu dört büro Demokrasi, İnsan Hakları ve Emek; Nüfus, Mülteciler ve Göç; Küresel Ceza Adaleti ve Uluslararası Organizasyon İşleri ofisleri olmuştu. Buna göre, bu bürolar, İsrail’in uluslararası hukuka ‘uymadığı konusunda ciddi endişesini’ dile getirmişti.
Buna kanıt olarak ise İsrail ordusunun sivil altyapıya yönelik devam eden saldırıları, hak ihlallerinden sorumlu olanları soruşturmayı ya da cezalandırmayı reddetmesi ve insani yardım çalışanları ve gazetecilerin Gazze’ye yönelik saldırılarda öldürülmesi gösterilmişti.
ABD’NİN İSRAİL’E ASKERİ YARDIMLARI
ABD yönetimi, son olarak geçen hafta ABD Başkanı Joe Biden’ın da imzasıyla kabul edilen yardım paketiyle, İsrail’e toplam 26 milyar dolarlık yeni bir destek sağlayacak.
Biden, paketi imzaladıktan sonra yaptığı açıklamada, İsrail’e yeni yardım paketini ‘Tel Aviv’in kendini Tahran’a karşı koruması’ şeklinde gerekçelendirerek, “10 gün önce İran, 100’den fazla İHA ve füze ile İsrail’e bir saldırı düzenledi. İran’ın, Hizbullah’ın, Hamas’ın ve diğer bağlantılı unsurların İsrail’e saldırıları oldu. Benim, İsrail’in güvenliğine olan taahhüdüm sarsılmaz” diye konuşmuştu. ABD’nin bu paket yoluyla İsrail’in azalan silah stoklarını yenileyeceğini kaydeden Biden, “İsrail’in, İran ve onun desteklediği teröristlere karşı kendini savunmak için ihtiyaç duyduğu şeylere sahip olduğundan her zaman emin olacağım” demişti.
ABD Temsilciler Meclisi’nden dört ayrı tasarı olarak geçen ve Senato’da birleştirilerek tek bir paket haline getirilen tasarı, 23 Nisan’da Senato Genel Kurulu’ndaki oylamada 18 “hayır” oyuna karşılık 78 “evet” oyu ile kabul edilmişti. ABD Başkanı Joe Biden’ın imzaladığı pakette, 61 milyar dolar Ukrayna’ya askeri destek, 9 milyar doları Gazze dahil savaş bölgelerine insani yardım olacak şekilde 26 milyar dolar İsrail’e askeri destek, 8,1 milyar dolar da Hint-Pasifik bölgesine (Tayvan) destek amacıyla tahsis edilmişti.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)