Ekran bağımlılığı 2 yaş öncesi çocuklarda dil gelişimini köreltirken, konuşma bozukluğuna da yol açıyor. Çocukların iletişim becerisinin 0-3 yaş arası geliştiğine dikkat çeken İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden Psikolog Tuana Nur Yazıcılar, ekrana maruz kalan çocuklarda en belirgin olarak konuşma gecikmesi yaşanırken, buna ek olarak ismine tepki vermeme, cümle ve duygusal iletişim kuramama gibi belirtilerin görüldüğünü söyledi.

2-6 yaş arası çocukların çizgi filmlere yoğun ilgi duyduğunu hatırlatan Yazıcılar, “Okul öncesi dönem çocuğun güçlü bir öğrenme isteğine sahip olduğu, etrafındaki her şeyi merak ettiği, kendisini birçok yönden var ettiği bir gelişim basamağıdır. Bu süreçte çocukların özdeşim kurduğu kahramanların doğru, güvenilir ve rol model almasına uygun içeriğe sahip çizgi film izlemesi çok önemli. Aile sevgisi, doğa ve hayvanları tanıma, yardımseverlik, iyilik ve doğruluk, hoşgörü, farklılıklara saygı gibi eğitici konuları içermesi çocukları olumlu yönde etkiliyor. Uygun içerikli ve sınırlı vakitlerde izlenen çizgi filmler çocukların hayal dünyası ve ahlaki gelişimine katkı sunabiliyor” ifadelerini kullandı.

Çizgi film izleme süreleri sınırsız olmaması gerektiğini anlatan Yazıcılar, “Bu süreyi ebeveynler kontrollü bir şekilde sınırlandırılmalı. Çocuğun yemek yemesi için, uslu durması için ya da ağlamaması için telefon bir çözüm olmamalı. Özellikle 5 yaşına kadar günde 1-2 saatlik kısıtlama uygun olabilir. Ayrıca çocuk çizgi film izlemek için dijital ortamda uzun süre yalnız bırakılmamalı, ebeveyn gözetiminde vakit geçirmeli. Özellikle çocuklar üzerindeki olumsuz etkiyi önlemek için ebeveynler içeriğini bilmediği çizgi filmlerle çocuklarını süresiz şekilde baş başa bırakmamalı. Tamamen yasaklanmamalı ve televizyon başında geçirilecek süre farklı çeşitli eğitsel aktivitelere ayrılmalı” ifadelerini kullandı.
Konuşma bozukluğunun çocukların akademik ve sosyal yaşamda zorlanabileceğini ifade eden Yazıcılar, “Televizyon düşünme, konuşma becerisi, okuma alışkanlığı, kimlik duygusu ve davranışlarıyla hayal gücü üzerine önemli etkiye sahip. Özellikle okula başladığında konuşma gecikmesi yaşayan çocukların akranları ve öğretmenleriyle iletişimde zorlanabiliyorlar. Ayrıca 2-5 yaş arasında konuşma bozukluğu yaşayan çocuklar okuma ile ilgili zorluk da yaşayabiliyor” diye konuştu.
Sıklıkla yapılan bir diğer hatanın, konuşmada bir gecikme gözlemlendiğinde “Erkek çocukları geç konuşur, zamanla geçer, babası da geç konuştu” gibi cümleler kurarak kendiliğinden geçmesini beklemek olduğunu söyleyen Yazıcılar, gecikme varsa bir uzmana başvurulmasını tavsiye etti.
Beyin gelişiminin en hızlı olduğu bu dönemde çocukların ebeveynleriyle karşılıklı iletişim kurması gerektiğini anlatan Yazıcılar, “Çocuklar dil ve iletişimi etkileşim yoluyla öğreniyor. 0-3 yaş aralığında bir çocuk günün büyük bir kısmını televizyon başında geçiriyorsa anlamlı heceleme, ses çıkarma, konuşma, cümle kurabilme gibi dil becerilerinde yetersizlikler oluşabiliyor” diye konuştu.