Hamas Yurtdışı Siyasi Büro Başkanı Halit Meşal, Aksa Tufanı operasyonunun bölgesel ve uluslararası sahnede ve işgal rejimi varlığı içindeki birçok unsuru değiştirdiğini söyledi.
Meşal, Zaytouna Araştırma ve İstişare Merkezi’nin Zoom aracılığıyla düzenlediği sempozyumda, Filistin’de hiçbir partiyi dışlamadan tüm Filistin yelpazesinin katılımıyla mutabakata dayalı bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini ekledi.
KURTULUŞ YOLUNDA TARİHİ BİR DÖNÜM NOKTASI
El Cezire’de geçen habere göre, sempozyumda Meşal, “Mescid-i Aksa Tufanı ve Filistin Evi Üzerindeki Yansımaları” başlıklı bir bildiri sunarak, 7 Ekim’in kurtuluş yürüyüşündeki konumunu anlattı. Meşal, “Bu, Filistin topraklarının özgürleştirilmesi sürecinde gerçek ve etkili bir değişimdir ve kurtuluş yoluna ayaklarımızı basan önemli ve tarihi bir dönüm noktasını temsil etmektedir. israil varlığı, elindeki tüm kartları dağıtan bir depremle sarsıldı. Bu süreç boyunca direnişe yönelik küresel heyecan ve israil’le karşı karşıya gelmeyi sürdürmesinde olumlu bir şok yarattı.” dedi.
AKSA TUFANI İŞGAL ÇETESİNİN İMAJINI SARSTI
Mescid-i Aksa Tufanı’nın etkilerine ilişkin ise Halid Meşal, “birçok ayrıntıyı içerdiğini, hepsine girmeye gerek olmadığını” ancak Mescid-i Aksa Tufanı’nın yol açtığı en önemli şeyin şu olabileceğini söyledi: “Tufan, Filistin meselesinde büyük değişikliklere yol açtı. Uluslararası tanınma ve dayanışma hareketleri gibi Filistin meselesi de birçok ülkede seçmenler nezdinde ağırlık kazandı. Tufan, ekonomik bozulma ve ekonomik bozulmanın yanı sıra, hareketleri ve partileri arasındaki siyasi farklılıklar konusunda “düşmanın” tüm hesaplarını karıştırmış, uluslararası ilişkilerine ve dünya nezdindeki imajına zarar vermiş, coğrafi çevrede ihraç ettiği güç imajını sarsmıştır.” şeklinde konuştu.
SİYONİST ÇETEDE ASKERİ KRİZE NEDEN OLDU
Tufan’ın işgal rejiminin iç meselelerine etkilerini değerlendiren Meşal, şunları kaydetti:
FİLİSTİN YÖNETİMİN DÜZENLENMESİ
Meşal, Filistin yönetiminin, kurumlarının ve Filistin liderliğinin düzenlenmesi konusunun özellikle Aksa Tufanı’ndan sonra bu işi yapmanın bir zorunluluk ve görev haline geldiğine inandığını ifade etti.
Meşal, Filistin’in idaresine kimsenin el koyamayacağını, savaşın kaderinin ve savaşın sonunun Filistin kurumları yeniden düzenlenene kadar beklenemeyeceğini söyledi.
Meşal ayrıca siyonist çeteye karşı savaşa girmede herkesin ortak olması gerektiğine de dikkat çekerek, “Çünkü bu bize daha iyi sonuçlar elde etmemizi sağlıyor, Filistin davasına olumlu yansıyor ve sadece Filistinli grupları değil tüm bölgede birlikte kazanıyoruz” dedi.