MHP’nin yayın organı Türkgün gazetesinin hedef gösterdiği Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, son dönemde MHP ve Ülkü Ocakları’nın adının geçtiği şiddet ve cinayet olaylarını hatırlatarak, “Mesele Sinan Ateş ya da Şerafettin Bahadır değil. Devletin üç hilalin gölgesindeki mafyaya teslim edilip edilmeyeceği” ifadelerini kullandı. Terkoğlu, “Montaigne’in dediği gibi, acı çekmekten korkan korkunun acısını çeker. Hem acılardan hem korkulardan inancımızla ve cesaretimizle kurtulacağız” dedi.
MHP’nin yayın organı Türkgün gazetesinin 21 Haziran 2024 tarihli sayısında Kadir Yıldız imzasıyla ve “Halk TV’nin avanak hafiyeliği” başlığıyla yayınlanan yazıda, gazeteciler Murat Ağırel, Barış Pehlivan, Timur Soykan ve Barış Terkoğlu hedef gösterildi. Yazıda, fotoğrafları da eklenen gazetecilerin “Sinan Ateş cinayetini istismar etmekten ve magazinleştirmekten geri durmadığı” öne sürüldü, “Vakitlerinin önemli bir bölümünü MHP düşmanlığına harcayan bu şahıslar cinayet üzerinde tango yapmayı daha ne kadar sürdürecekler? Magazin tutkunu bu isimler Halk TV’nin karalama kampanyalarıyla sürdükleri sultanlığı mı, katalog evliliğini mi yoksa komün hayatı yaşamayı mı tercih ediyorlar?” ifadeleri kullanıldı.
Türkgün’ün hedef gösterdiği Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, “Üç hilalin gölgesindeki suç örgütü” başlıklı yazısında, eski Pınarbaşı Belediye Başkanı MHP’li Memduh Uzunoğlu’nun kardeşi ile yeğeninin, CHP’li Meclis Üyesi Şerafettin Bahadır’a yönelik darp ve silahlı saldırı eylemine dikkati çekti.
Yerel seçimlerin yapıldığı 31 Mart günü ilçede yaşanan olayları anlatan Terkoğlu, saldırı sonrasında MHP tarafından yapılan açıklamalara tepki gösterdi. Terkoğlu,“Bakıyorum, resmi açıklamalarda ‘münferit’, ‘MHP ile ilişkilendirmek doğru değil’, ‘mesele siyasi değil’ lafları birbirini kovalıyor. Oysa tam tersi!” diyerek, Kayseri’de son bir yılda yaşanan ve MHP ile Ülkü Ocakları’nın adının karıştığı “şiddet dalgası”nı hatırlattı.
“Burası sadece Kayseri. Listeyi büyütüp, Grup Yorum üyesinin cesedini Kayseri-Talas’taki mezardan çıkarma eylemiyle, sayısız darpın olduğu şiddet eylemleriyle aklınızı doldurmayayım. Kayseri’den çıkıp, bütün ülkede yaşanan başta Sinan Ateş cinayeti olmak üzere çeşitli suçları listelemeyeyim” diye yazan Terkoğlu, yazısını şöyle sonlandırdı:
“Ortadaki tablo bize iki ihtimalden birini gösteriyor. Ya elleriyle kurt işareti yapan, sarkık bıyıklı, üç hilalli cinler ve periler sürekli mekân basıyor, insan dövüyor, adam kurşunluyor ve nihayetinde öldürüyor. Ya da Cumhur İttifakı’yla iktidara ortak olan, bu sayede yargıda, poliste, bürokraside serpilen MHP ve Ülkü Ocakları’nın içinde; büyüdükçe özgüvenle suç işleyen bir organizasyon oturuyor. Korkanlar birinci ihtimali aklına yatkın bulsa da ben ikinci ihtimale inanıyorum! Haliyle mesele Sinan Ateş ya da Şerafettin Bahadır değil. Devletin üç hilalin gölgesindeki mafyaya teslim edilip edilmeyeceği!
Montaigne’in dediği gibi, acı çekmekten korkan korkunun acısını çeker. Hem acılardan hem korkulardan inancımızla ve cesaretimizle kurtulacağız!”
Yazının tamamını okumak için