TÜTAV Başkanı Koçoğlu, kentlerde tarihi ve kültürel mirasın yok edildiğini söyledi: ‘Müteahhitler açgözlü, denetim kağıt üzerinde’
“`html
Türk Tanıtma Vakfı (TÜTAV) Başkanı Şükrü Koçoğlu, Cumhuriyet gazetesinin sorularını yanıtladı.
– Türk Tanıtma Vakfı (TÜTAV) ne amaçla kuruldu?
TÜTAV, 1982 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı müsteşarı Kemal Baytaş tarafından kuruldu. Vakfın ana hedefi, Türkiye’nin uluslararası alanda tanıtımını sağlamanın yanı sıra ülkenin olumlu imajını yaratma ve destekleme çalışmalarında bulunmaktır.
– Şimdiye kadar gerçekleştirilen etkinlikler nelerdir?
Bugüne kadar TÜTAV, Amerika’dan Asya’ya, Afrika’dan Avrupa’ya kadar birçok kıtada ve 33 ülkede binlerce etkinlik düzenledi. Kemal Baytaş, yaklaşık 10 yıl sonra aynı zamanda Çin Dostluk Derneği’ni kurarak, Çin ile ilk temas kuran sivil toplum kuruluşu olmuştur. Türkiye’nin tanıtım ihtiyacı, 1980’lerin başında oldukça belirgindi ve TÜTAV bu ihtiyacı karşılamak üzere faaliyetlerine başlamıştır.
– Tanıtımlarınızda hangi unsurlar öne çıkıyor?
TÜTAV’ın tanıtım çalışmaları, Türkiye’nin zengin folklorik mirası, özgün gastronomisi ve el sanatları gibi unsurları kapsamaktadır. Farklı ülkelerde gastronomi için aşçılar, folklor gösterileri için ise dansçılar gönderilmektedir. Vakfın ilk döneminde 18-19 yaşlarındaki dansçılarımız şimdi 50’li yaşlara dahil oldu ve hâlâ Türk kültürünü tanıtmak adına yurtdışına çıkmaktadır. Yeni gerçekleştirilen Karadağ’daki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinliğinde ise özellikle zeybek oyunuyla büyük ilgi gördüler.
– Kısa bir süre önce Çin’de neler yaptınız?
Çin, dostluk derneklerine büyük önem veriyor. Bu bağlamda, Çin’in yabancı ülkelerdeki dostluk derneklerinin 70. kuruluş yıl dönümünde, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in daveti üzerine bu ülkede bulundum. Ziyaret kapsamında önemli bir projenin tanıtımı gerçekleştirildi.
– Bu proje nedir?
Şi Cinping, Pekin’e 45 dakika mesafede yeni bir şehir inşa ediyor. Pekin’in kalabalık nüfusunu azaltmayı hedefleyen bu projede, üniversiteler ve devlet kurumları yeni şehre taşınacak. Bu yeni şehrin adı Şiong ve çevre dostu, yeşil bir mimariyi yansıtması hedefleniyor.
– Dostluk ilişkileri çerçevesinde Türkiye’nin Çin’den beklentisi nedir?
Amacımız dostluk ve kültürel iletişimi artırmaktır. Ancak, Çin açısından Tayvan ve Uygur Türkleri gibi hassas konular öne çıkmaktadır. Tayvan, Çin Halk Cumhuriyeti’nin ayrılmaz bir parçasıdır ve bu durum üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Ayrıca, Uygur Türkleri konusunda Türkiye’deki bilincin artırılması gerektiğine inanıyoruz.
– Çin’in yeni dünya düzenindeki rolü hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Çin’in dünya üzerindeki etkisini artırması gerektiğini düşünüyorum, çünkü dünya giderek tek bir merkeze yöneliyor. ABD’nin küresel hegemonya arayışı, çeşitli kültürleri ve tarihleri tehdit ediyor. Bu nedenle, Çin, ABD’nin emperyalist eylemlerine karşı durabilecek en güçlü ülke konumunda. Ekonomik gücü ve vizyonu ile Çin, çok kutuplu bir dünya düzenini sağlayabilecek yetkinliğe sahiptir.
– Yurt dışında Türk kültürünü tanıtma çabalarımız nasıl değerlendirilmeli?
Türk kültürü, sadece maddi olgu ve itibara bağlı değildir; kültürel ögeler ve insan değerleri ile yükselir. Türkiye’nin dış politikasında bir istikrar olmaması, kültürel tanıtım çabalarını olumsuz etkiliyor.
– Türkiye tanıtımda ne tür yanlışlar yapıyor?
Strateji eksikliği, şark kafası yaklaşımı ve komşularla ilişkilerde bir tutarsızlık, Türkiye’nin tanıtımında etkili bir sorun yaratıyor. Türkiye’nin, uluslararası alanda erozyona uğrayan olumlu imajını yeniden kazanması için daha kararlı bir yaklaşım sergilemesi gerekiyor.
‘ULUSAL BİLİNÇ SORUNU’
– Türk diasporası var mı, ne kadar aktif?
Görebildiğim kadarıyla, Türk diasporasında ulusal bir bilinç eksikliği var. Örneğin, Azerbaycan’ın Diaspora Bakanlığı bulunmasına karşın Türkiye’de benzer bir oluşum yok. Dışarıda yaşayan Türk nüfusu oldukça fazlayken, etkin bir diaspora oluşturma yönünde adımlar atılmamış.
‘KENT KİMLİĞİ SORUNU’
– Türkiye’de kent kimliği ne durumda?
Kentleşme, Türkiye’de ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Merkezi hükümet ve belediyelerin kendi çıkarlarına göre kentleri dizayn etmesi, modern kentleşmeyi olumsuz etkiliyor. Örneğin, dünyada pek çok ülkede dış cephe komisyonları bulunurken, Türkiye’de bu gibi düzenlemelerin eksikliği gözleniyor.
‘KÜLTÜREL YANSIMA YETERSİZLİĞİ’
Ayrıca, yeni yapılan binaların çoğu Türk kültürünü yansıtmıyor. Türkiye’deki birçok sokak yönü değişirken, ABD gibi uluslararası örneklerden ders alarak kültürel kimliğimizi korumak adına atılımlar yapmalıyız.
– Bir çözüm önerisi var mı?
Teknik uzmanlarla bir proje geliştirilmesi, kentin kimliğini korumak adına çok önemli. Eğitilmiş bireyler ve olumlu düşünceye sahip insanlar, bu sorunun üstesinden gelebilecek güçtedir.
– “İnsan kirlendi” ifadesiyle ne demek istediniz?
Türkiye’de inşaat sektöründeki açgözlülük yüksek düzeyde, bu da tarihi ve kültürel mirasımızı tehdit eden sonuçlar doğuruyor. Şehirlerimiz, ekonomik kaygılarla kimliklerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya. Bu durum, önemli yapıtların ve kent siluetlerinin kaybolmasına neden oluyor.
– Türkiye’nin geleceği açısından en önemli sorunlar nelerdir?
Eğitim, hukuk ve liyakat, Türkiye’nin karşılaşacağı en büyük sorunlar arasında. Eğitimde kaliteyi artırmak ve liyakat odaklı bir sistem oluşturmak, geleceğimizi garanti altına alacak en önemli adımlardandır.
ŞÜKRÜ KOÇOĞLU KİMDİR?
Şükrü Koçoğlu, 1953 yılında Afyonkarahisar’da doğmuştur. Afyon Lisesi’nden mezun olduktan sonra 1973 yılında İnşaat Mühendisi unvanı almıştır. 1976 yılında İşletme yüksek lisans programını tamamlamış ve Türkiye Elektrik Kurumu’nda çeşitli yöneticilik görevlerinde bulunmuştur. 1979-1981 yılları arasında Toprak ve İskan İşleri Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütmüş, 1984 yılından itibaren kendi şirketlerinin yönetim kurulu başkanlığını üstlenmiştir. Koçoğlu, aynı zamanda 12 yıl süreyle İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanlığı görevini de yürütmüştür ve 2022 yılından itibaren TÜTAV Başkanıdır.
“`